İlk Yayın: 18 Ağustos 2025 – Güncelleme: 18 Ağustos 2025 16:07
İktidarın Hepimizle Dalga Geçen Teklifine Karşı Yetkinin Asıl Sahipleri Olarak G(Ö)REV Yapıyoruz!
Bilindiği üzere 28 Temmuz itibari ile başlatılan Kamu Görevlileri Toplu Sözleşmesinde hükümet ilk teklifini görüşmelerin başlamasından tam 16 gün sonra 12 Ağustos’ta yapmıştır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklanan ilk teklife göre kamu emekçilerinin ve kamu emekçisi emeklilerinin maaşlarında: 2026 yılının ilk altı ayı için %10, ikinci altı ayı için %6, 2027 yılının ilk altı ayı için %4, ikinci altı ayı için %4 “sefalet teklifi” artış teklif edilmiştir.
Tepkiler üzerine Çalışma Bakanı “bu daha ilk teklif” diyerek milyonların tepkisini yumuşatmaya çalışmış 13 yıldır sürdürülen garabet sistemde olduğu gibi her seferinde ilk teklifini geç açıklamış, sonraki tekliflerini ise sadece birkaç puan arttırmakla yetinmiş olup
12 Ağustos’ta yapılan ilk teklifin üzerine sadece mevcut taban aylığa bin TL (1.000 TL) artış teklif etmiştir.
Yani hükümet bugün açıkladığı ikinci teklifi ile en düşük maaşa ilk teklife göre sadece 2 puan, ortalama maaşlara ise 1,5 puan eklemeyi teklif etmiştir. Hükümet günlük bir çay, bir simit parasına bile denk gelmeyen artışla kamu emekçileri ve emeklileri ile dalga geçmektedir.
Bizde buradan sayın Bakan’ın şahsıdan kamu işverenine, iktidara soruyoruz. Bu teklifte 4 milyon kamu emekçisini, 2,5 milyon kamu emeklisini memnun edecek ne vardır?
• İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret artışı var mı?
• Bugün itibari ile 18 bin 680 TL tutarındaki ilave seyyanen ödeneğin taban aylığımıza ve emeklilerin mevcut aylıklarına yansıtılmasına ilişkin bir adım var mı?
• Hangi ad altında olursa olsun emekli maaşlarımızı adeta kemiren, tüm ek ödemelerin taban aylığımıza, emekliliğimize yansıtılması var mı?
• Barınma hakkı kapsamında konutu olmayan kamu emekçisine kira yardımı – kira desteği var mı?
• Büyümeden, refahtan pay var mı? Yıllardır maaşlarımızı dilim dilim buharlaştıran Gelir Vergisi adaletsizliğine son verilmesi var mı?
• Vekil, ücretli, taşeron, sözleşmeli, İHS’li gibi farklı adlar altında sürdürülen güvencesiz istihdama son verilmesi, güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesi var mı?
• Kayırmanın, torpilin kapısını sonuna kadar açtığını kabul ettiğiniz, seçim öncesi sözünü verdiğiniz mülakatın kaldırılması var mı?
• Bizim için en önemlisi Grev Hakkı ile Tamamlanmış Gerçek Toplu Sözleşme Sistemi, Demokratik Bir Çalışma Yasasına ilişkin tek bir cümle var mı?
YOK, YOK, YOK.
Çünkü aslında ORTADA BİR TOPLU SÖZLEŞME TEKLİFİ YOKTUR.
TEKLİF YERİNE; 4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksulluk ile 2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefalet ile TEHDİT VARDIR.
Hepimiz biliyoruz ki bu durum ilk defa yaşanan, yeni bir durum değildir, buradan masada “yetkili” sıfatı ile oturan konfederasyonu ve sendikaları uyarıyoruz. Hiçbir kamu emekçisinin tarihe kara bir leke olarak geçecek yeni bir satış sözleşmesine tahammülü kalmamıştır.
Geldiğimiz nokta ortadadır. Hükümet 4 milyon kamu emekçisine, 2,5 milyon emekliye, aileleri ile birlikte 25 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmiştir.
Bu teklife karşı yapılacak olan şey birkaç puanlık maaş artışını esas alan MÜZAKERE DEĞİL, MÜCADELEDİR.
Buradan tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz.
Bu Karanlık Tablodan Tek Çıkış Yolu; Yetkinin asıl sahipleri olarak bizlerin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, ‘hak verilmez mücadele ile alınır’ ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden, ‘Hepimiz aynı gemideyiz” diyenlere karşı “Geminin gerçek sahipleri olarak hakkımızı, emeğimizin, alın terimizin karşılığını istiyoruz” diyerek tüm farklılıklarımıza rağmen birbirimize kenetlenmekten geçiyor.
Bizi yok sayan, alay eden teklifler sunanlara karşı haklarımızı korumak için, İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli gelecek için 18 Ağustos Pazartesi günü üretimden gelen gücümüzü kullanarak 1 gün G(Ö)REV yapıyoruz!
KESK Anamur Platformu
Anamur Eğitim-Sen