
İlk Yayın: 27 Kasım 2025 – Güncelleme: 27 Kasım 2025 13:47
Haber: Kamil CÖMERTLER
Anamur Kent Konseyi, kentin uzun yıllardır süregelen çevresel ve tarımsal sorunlarına yönelik çalışmalarını yoğun bir tempoyla sürdürürken, özellikle ova taban suyunda yaşanan kritik düşüş ve muz paketleme tesislerinin yarattığı risklere ilişkin kapsamlı bir rapor yayımladı. Kent Konseyi Başkanı Kamil Körhasanoğlu, açıklamasında hem mevcut durumu hem de çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı.
Anamur Ovasında Taban Suyu Alarm Veriyor
Körhasanoğlu, Anamur Ovası’nın 1980’li yıllardan bugüne geçirdiği değişimin, bölgenin su kaynaklarında ciddi bir tahribata yol açtığını belirtti. Deniz seviyesinden 0–10 metre yükseklikte bulunan ve 35 bin dekar alanı kapsayan ovanın, geçmişte yağışlarla doğal olarak beslenen taban suyunun, seracılığın yaygınlaşması ve yoğun sondaj kullanımı nedeniyle hızla azaldığını vurguladı.
2000’li yıllardan sonra neredeyse tamamen seralarla kaplanan ovada, yağmur sularının toprağa ulaşamadan denize yönlendirildiğine dikkat çeken Körhasanoğlu, “2015’ten itibaren taban suyu seviyesinde ciddi düşüşler başladı; bazı bölgelerde sondajlardan su yerine balçık çıkıyor.” dedi.
Anamur’un içme suyunun da sondajlardan karşılanması nedeniyle taban suyunun aynı anda çift taraflı baskıya maruz kaldığını belirten Kent Konseyi, iklim değişikliğiyle birlikte 2040 yılına kadar bölgenin çölleşme riski taşıdığı uyarısında bulundu.
Kent Konseyi’nden Çözüm Önerileri
Açıklamada, taban suyunun korunması için şu çözüm önerileri öne çıkarıldı: Devam eden kapalı devre sulama projesinin alanı genişletilerek hızlı şekilde tamamlanması.
Kapalı sistem sulamaya geçen üreticilerin, sera çatılarından toplanan yağmur suyunu eski sondaj kuyularına vererek yeraltı sularını desteklemesi.
Anamur’da arıtılarak denize boşaltılan günlük 25–35 bin m³ atık suyun, uygun teknik yöntemlerle ovaya geri kazandırılması.
Kıyı boyunca drenaj boruları döşenerek deniz suyu-taban suyu arasında “su perdesi” oluşturulması ve tuzlanmanın önüne geçilmesi.
Körhasanoğlu, “Tuzlanma başlarsa Anamur Ovası’nın verimi geri dönüşü olmayan şekilde düşer.” ifadelerini kullandı.
Muz Sarartma Tesislerinde Ciddi Güvenlik Riski
Türkiye’nin muz başkenti olarak bilinen Anamur’da 25 bin dekar alanda yıllık 200 bin ton üretim yapıldığını hatırlatan Kent Konseyi, ilçedeki 108 muz sarartma ve paketleme tesisinin 78’inin konut altlarında veya mahalle aralarında bulunduğuna dikkat çekti.
Etilen gazı kullanılarak yapılan olgunlaştırma işleminin hem yanıcı hem zehirleyici özellik taşıdığını vurgulayan Körhasanoğlu, “Bu tesislerin büyük kısmı hem güvenlik hem de hijyen açısından uygun olmayan noktalarda faaliyet gösteriyor.” dedi.
Modern, geniş ve güvenli bir Meyve Sebze Hali olmaması nedeniyle muz işleme tesislerinin kontrolsüz şekilde yerleşim alanlarına yayıldığını belirten Konsey, bunun hem halk sağlığı hem de bölge ekonomisi açısından risk oluşturduğunu ifade etti.
Mersin Valiliği’ne Resmi Talep: Yeni Hal İnşaatı İçin Arazi Devri
Kent Konseyi, sorunun çözümü için Mersin Valiliği’ne resmi bir talep gönderildiğini duyurdu. Yazıda, ilçedeki üreticilerin ulusal ve uluslararası pazarda rekabet gücünün artırılması, yerleşim alanlarının tehlikeden arındırılması ve modern tesislerin kurulması için yeni Meyve Sebze Hali yapılmasına uygun bir arazinin Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne devri talep edildi.
Konsey, “Hem üreticilerimizin hem de vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği için bu yatırım gecikmeden hayata geçirilmelidir.” çağrısında bulundu.



