İlk Yayın: 18 Temmuz 2025 – Güncelleme: 18 Temmuz 2025 14:59
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen “215 Sıra Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin birinci bölümü üzerine partisinin görüşlerini dile getirerek, teklifin çevre, anayasa ve kamu yönetimi açısından ciddi sakıncalar barındırdığını söyledi.
Kocamaz, teklifin yenilenebilir enerji ve madencilik yatırımlarını teşvik etmek amacıyla sunulduğu belirtilse de, içeriğinin çevresel ve anayasal birçok ilkeyi ihlal ettiğini belirtti. “Bu teklif, çevre hukuku, anayasal mülkiyet ilkeleri, kamu denetimi ve idari şeffaflık bakımından son derece sakıncalı düzenlemeler içermektedir,” diyen Kocamaz, özellikle doğal kaynakların özel sektör lehine sınırsız tahsisini kolaylaştıran maddelere dikkat çekti.
Kanun teklifinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerini zayıflattığını vurgulayan Kocamaz, bu durumun özellikle ormanlık alanlar, tarım arazileri, zeytinlikler ve su kaynakları üzerinde geri dönüşü olmayan çevre felaketlerine yol açabileceğini belirtti. Teklif ile birlikte çevreyle uyum taahhütlerinin kaldırılarak “rehabilitasyon bedeli” adı altında yeni bir ödeme sisteminin getirildiğini ifade etti.
Kararlar Tek Merkeze, Bilim ve Toplum Dışarıya
Kocamaz, kurulacak fonun kullanımı ve ÇED kararlarının da Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında oluşturulacak bir kurula bırakıldığını, kurulda yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bilim insanlarının yer almamasının ciddi bir demokratik denetim eksikliği yarattığını söyledi.
“Kurulun vereceği kararlarla stratejik madenler konusunda halkın katılımı ve bilimsel görüşler tamamen devre dışı bırakılıyor,” diyen Kocamaz, bu yapının hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu ifade etti.
“Ormanlar Anayasa’ya Rağmen Özel Şirketlere Tahsis Ediliyor”
Ormanlık alanların özel sektör lehine tahsisini kolaylaştıran düzenlemelere de sert tepki gösteren Kocamaz, bunun Anayasa’nın 169. maddesine açıkça aykırı olduğunu söyledi. Devlet ormanlarının bedelsiz olarak yatırımcılara devredilmesinin Anayasa’nın arkasından dolanmak olduğunu belirtti.
Zeytinlikler Tehlikede: “Katliama Dönüşen Kesim İşlemleri Durdurulmalı”
Zeytinliklerle ilgili düzenlemelere de değinen Kocamaz, teklifin fiilen Zeytincilik Kanunu’nu yok saydığını ve zeytin ağaçlarının kömür madenciliği için feda edildiğini söyledi. “Asırlık zeytin ağaçları kesiliyor, köylülerimiz mağdur ediliyor,” diyen Kocamaz, bu durumun geçimini zeytincilikten sağlayan köylüler için büyük bir yıkım olduğunu vurguladı.
Geçmişte aynı bakanlığın orman vasfını yitirmiş alanlara zeytin dikimi için tahsis yaptığını hatırlatan Kocamaz, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” sözleriyle çelişkiye dikkat çekti
“Kamu Gücü Keyfi Kullanılamaz”
Kocamaz, teklifin kamusal kaynakların keyfi kullanımı anlamına geldiğini belirterek, “Maden sahalarının belirlenmesi süreci tamamen idarenin keyfi kararına bırakılmış. Bu durum kamu denetimini ortadan kaldırıyor” dedi.“Halktan Gizlenen Sözleri Açıklayın”
Stratejik ve kritik madenlerin hangi kriterlere göre belirleneceğinin teklif içinde net biçimde
açıklanmadığını ifade eden Kocamaz, “Bu madenleri kimlere, hangi ülkelere, hangi sözlerle verdiniz? Çıkıp millete açıklayın,” çağrısında bulundu.
Konuşmasının sonunda, teklifin geri çekilmesi ve çevre, anayasa ve kamu yararı ilkelerine uygun yeni bir düzenlemenin yapılması gerektiğini vurgulayan Kocamaz, Meclis’i ve milleti saygıyla selamladı.